saniyelik salaklıklar

metrobuste şöfere musait bi yerde kaptan diye bağirdim aq

yolda yururken şuraya 10 saniye içinde gitmezsem benı siksinler diyorum kendi kendime sonra saymaya başliyorum bakiyorum 10 saniyede yetişemicem koşmaya başliyorum sanki harbiden sikiceklermiş gibi

bugün üniversiteye kadar gidip kapıda kimliğimi unuttuğumu farketmem ve geri dönmem

formatsız bir entiriyi yardım başlığına taşıyorum sanıp, koca başlığı taşıdığımı son saniyede anladım. ama iş işten geçmişti. yaklaşık 2 saat bunu telafi etmek için uğraştım, beynim sulandı. saniyelikte olsa salaklık yapmayın arkadaşlar, sevgiler tşk.

arkadaşlarla dağa pikniğe gittik akşam hava soğuk kazak az olduğu için değişmeli giyiyoruz baktım üşüyenler var kazağı kastederek "isteyene verebilirim"dedim tabi içi fesat olunca arkadaşların hemen çirkinleştiler

az önce müziğin sesini kısmıştım kulaktı bozuldu zannettim aq

prize takmadığım şarj cihazıyla telefonu şarj etmek.

hem kankamla hem de okuldan bi erkek arkadaşımla konuşurken kankama atacağım kalp ve öpücük emojili seni seviyorum mesajını arkadaşıma attım amk nerelerden atıyım kendimi

yemeğe şeker diye tuz atmam

mobili kapatmayı unutmak..

101 de işler taşı atmak.

batakta kamyoncu gibi başlamak

bir yere takılmak

derste hocanın söylediği şeye bir an atlamak, sanane aq ne karisiyon

öğle yemeğini yedikten sonra avm'ye gittim. alacaklarımı aldıktan sonra tuvalete girdim, pisuvarda işimi hallediyorum. o ara telefona mail geldi, beklediğim bir mail var acaba o mu geldi diye heyecanla ceketin cebinden telefonu çıkardım maili okuyorum. kafamı yana çevirmemle yanımda işeyen adamın bir bana baktığını bir elimdeki telefona baktığını gördüm. yüzünde bok koklamış gibi bir surat ifadesi. söylene söylene çıktı gitti amk. yok dayı yaa mail geldi onu okuyorum fotoğrafını falan çekmiyorum.

bilgisayardan müzik açtım ama sesi baya kısıktı sesi yükseltiriyorum yükseltiyorum ses gelmiyor. tam sövecekken baktım ki bilgisayardan açtığım müziğin sesini elimdeki telefondan yükseltmeye çalışıyormuşum.

markette şarküteri reyonundayım süzme yoğurt alıcam çalışan kız büyük kepçe gibi bir kaşıkla uzattı yoğurttan tadına bakmam için normalde küçük plastik çay kaşıklarından olması lazım yok herhalde hemen karar vermem lazım parmağımı soksam ayıp olur dedim cama iki elimle yaslanıp dilimle flip flip bi tadım aldım :( bütün market mi bana bakar hayatımdan çıkarmak istediğim 3 saniyedir efsane utandım ya

cebindeki telefonu kaybettin sanıp anlık geçirilen kalp krizi

elindeki kumandayı herkes delicesine odada aramıştır bence

gözümdeki gözlükleri aramak

yapmak isteyip de korktuğumuz birçok şey için bir anlık deli cesaretine muhtaç olmadık hepimiz? i̇lk seni seviyorumlarımız da, ilk vedalarımız da hep saniyelik salaklıklarımızdı. o yüzden akıllanmak hayatın tadını almasın, boşverin.

çıktığın odanın ışığını yakmak

salaklığıma uyarsam senin ağzına sıçacam artık madem evlenmicektik neden evlilik olursa mecbur burda kalırım ?????

buzdolabını açıp ne alacağını unutmak ve tam kapağı kapatırken hatırlamak. ama kapağı tutamamak ve yeni kapandığı için kapağın daha zor açılması. kolun bu sırada zorlanması ve dirsekteki bağlardan gelen o boşluk hissi

saniyelik salatalıklar olarak okudum bundan büyük salaklık olamaz.

evet anlatıyorum. kantin sırasında bekliyorum, kantinci o kadar yavaş ki, ön taraftakiler yerimi satıyorum alan var mı dese, 20 liraya alıcı bulur. o kadar yavaş. neyse bekle babam bekle, 10 dakikayı geçti anca yaklaşabildim ön tarafa. sıkıntıdan sağa sola bakıyorum, bi de arkama bakıyim dedim. bakmaz olaydım. su yeşili gözler, dalgalı kahverengi saçlar, 'burnu fındık, ağzı gayfe fincanı' bi kız. i̇lk şoku atlattım, dönüp tekrar baktım hala yerinde, tam arkamda, muhtemelen içinden 'şu mal yürüse de biz de alacağımızı alsak' diyerek bana bakıyor. göz göze gelince daha bi garip oldum, hülyalara dal çık yaparken polis sireni gibi bi ses geliyo yandan 'evet ne istiyosunuuzzz' ikinci tekrardan sonra dedim muhtemelen bana sesleniyo bu siren. döndüm, bizim uyuz kantinci, suratında zorla limon emdirmişler gibi bi ifadeyle bana bakıyo. dönüp kıza tekrar baktım, saniyelik bi kararla 'yok ben bi şey almicam' diyip çıktım sıradan. evet o sıradan. kantincinin 'allah allah manyak mıdır nedir' leri, benim güzel gözlümün şaşkın bakışları arasından sıyrılıp uzaklaştım ordan. ve bu olayı derste arkadaşıma anlattım, kızı bulmam lazım çok güzeldi, evlenirim falan diyorum. 'harbiden çıktın mı lan sıradan' diyo. vizyonumuz dar bizim vizyonumuz. not:kızı daha sonra bulup tanıştım, başka bir başlıkta onu anlatırım.

kulaklığı takıp şarkı açmayı unutmak

geçen gün kendi kendime sesli bi şekilde "çok eğleniyorum"" dedim sonra da ekledim "katılıyorum"

ailesi göndermediği için okula gidememiş 17 18 yaşlarında bir genç vardı. ona okul nasıl gidiyor diye sordum hay kafamı sikeyim ya. başını öne eğdi lan çocuk utancından. bıraktım okulu dedi.ben de mallıklarıma devam etmeye yemin etmiş gibi kaçta bıraktın diye sordum. cevap veremedi yerin dibine girdi. sonra kafama dank etti lan dedim bu okula gitmemişti hiç. sıvama kısmına geçtim dedim okuyunca da bir bok olduğu yok iyi yapmışsın.sonra kendime söve söve eve geldim. malım ben malım.hala aklıma geldikçe utanç duyuyorum tuhaf tuhaf hareketler yapıyorum.

çakmak yerine telefonu eline alıp balkona çıkıp yakmaya çalışmak daha ötesi yok galiba.

sakızı çöpe atıp, poşetini ağzıma attım.

vodafone şarj aleti olan var mı?

40 puanlık soruda 300 mm'yi 0.3 m yerine 3 metre almak. geri kalan çözümün tamamı da doğru. hoca soruyu direkt çizse yeridir. tamamen insafına kaldım şu an. 100 alabilecekken 60 alma ihtimalim var.

yanlış insana yanlış zamanda sevdiğini söylemek. sonuç hüsran. bir ilişki başlasa bile hüsran çünkü en baştan her şey yanlış. o saniyelik aptallığı yapıp söylemeyeceksin işte

çöp kutusuna çöpü atacağıma telefonu atmıştım.

kafamın içinden geçirdiğim düşünceleri dışımdan söylemek

telefon elindeyken telefon aramak??

küçükken bir yaz ayında sokakta oyun oynayıp kan ter içinde eve döndükten sonra kana kana su içmek için dolabı açıp yanlışlıkla kafaya diklediğim şerbet, abv ciğerim yanıyor

suriyeli salatalıklar okudum abv.

az önce patates soyuyordum, patatesi soydukça patates kanadı ulan dedim noluyor patates nasıl kanar? meğerse elim kanıyormuş :d

o saniyeler bugün çok fazlalaştı. aynı yatağın aynı köşesine aynı dizimin aynı noktasını tam 4 kez çarptım. salaklığın everetini yaşıyorum galiba. (bkz: salaklıkla sakarlık arasındaki ince çizgi )

karşındakinin değer verdiğini sanıp senin ona davrandığın gibi davranmasını beklemek. şöyle bi 3-5 saniye sonra yaptığın mallığın farkına varıyorsun.

elimdeki çamaşırları yere atacakken diğer elimdeki telefonu attım...

i̇pliği iğneye geçirmeye çalışırken ip yerine iğneyi yalamak

full ingilizce konuşulan derse selaamun aleyküüüm diyerek girmem, akabinde dersin hocası olan ingiliz asıllı richard hocanın "aleykümselam ve rahmetullah" diyerek karşılık vermesi

whatsapp'ta sayfayı yenilemek istedim ve yukarı doğru çektim. hiç mesaj gelememiş olmasını kabullenemedim bi an galiba.

telefonun ekran ışığını açmak için ses açma tuşuyla sesi açtığımı az önce fark ettim..

uzun zamandır konuşmadığım en yakın arkadaşıma bi anlık özlemle mesaj atıp pişman oldum. ve şu an birbirimizi engelledik. salaklik ettim keşke atmasaydim